Antalya’nın en batısında yer alan, 4. büyük ilçedir. Bölgede yapılan kazı çalışmalarında elde edilen buluntulara göre Likya medeniyetinin en önemli bölgesidir. Teke Yarımadası sahillerinin M.Ö. 6. yüzyıldan bu yana yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir. Hem merkezde hem de civar köylere çıkan tepelerde birçok kaya mezarı bulunmaktadır. Kaş’ın eski ismi Antiphellos’tur. Bugün ilçede aynı isime sahip bir Antik Tiyatro bulunmaktadır ve günbatımı için harika bir noktadır. Komba, Nisa, Kandyba ve Phellos antik kentleri bölgede görebileceğiniz diğer tarihi mekânlardır. Güvercinlik Mağarası ve Mavi Mağara ise Kaş’ta görülmesi gereken doğal güzellikler arasındadır.
Kekova; Tekne turuna katılarak görebileceğiniz Kekova, bölgenin belki de en güzel ve dikkat çekici yeridir. Eşsiz bir deniz, batık bir kent ve muhteşem koylar… Tekne turu boyunca yüzmek için verdiğiniz her molada unutulmaz bir deneyim sizi bekler.
Kaputaş Plajı, Antalya’nın cennet koylarından belki de en ünlüsüdür. Pırıl pırıl kumların beyaz köpüklerle ve turkuaz bir denizle kavuştuğu fotoğrafları ile dünyanın en güzel koyları listelerinde her zaman yerini alır. Kaş-Kalkan yolu üzerindeki nefis koy Kaş’a 20 km, Kalkan’a 7 km uzaklıktadır. Sarp kayalıklarla çevrili etkileyici bir kanyonun kucağındaki Kaputaş Plajı, bu özelliğiyle ülkemizin nadide doğal güzellikleri arasındadır. Kanyon ağzından akan kaynak suyunun deniz kıyısında kumlar arasından süzülmesi sonucu suyu genel olarak serindir. Denizi dalgalı, bu sayede de oldukça eğlencelidir. 187 basamaktan inilerek ulaşılan plaj her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir. Yol üzerindeki manzarası da ayrıca büyüleyicidir.
Xanthos Antik Kenti; 1988 senesinde UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Xanthos Antik Kenti, Likyalıların yaşadığı bir bölge iken Perslerin egemenliğine girmesiyle tarihte yer etmiş; Roma ve Bizans İmparatorluğu’na da ev sahipliği yapmış olmasıyla bugün Kaş’ta görülmesi gereken tarihi yerler arasında ilk sıraya yerleşmiştir.