Muğla ilinin ikinci büyük yerleşim yeridir. Sodra Dağı’nın eteklerinde, kendi adıyla anılan ova üzerinde kurulmuştur. Yapılan arkeolojik çalışmalarda elde edilen bilgilere göre kuruluşu MÖ. 10. yüzyıla kadar uzanır. Adını rüzgarlar tanrısı Ailos’un soyundan gelen Mylasos’dan aldığı hakkında bir efsane bilinir. M.S. 2. yüzyıla ait Gümüşkesen Anıt Mezarı, Bizans dönemine ait Su Kemerleri, M.Ö. 5. yüzyıla ait Karialıların haç yeri olan Labranda da Milas’ta bulunmaktadır. Tatilinizi aynı zamanda kültürel bir şölene çevirmek için mutlaka Milas’a uğramalısınız.

Herakleia Antik Kenti: İlçedeki en önemli antik kentlerden biri olan Herakleia Antik Kenti, Bafa Gölü bitiminde Çamiçi Köyü yakınlarında yer alır. M.Ö. 7 yüzyıllarda kurulduğu tahmin edilen kent, Helenistik ve Roma döneminde bir liman kenti olarak kullanılmaktaydı. Bizans döneminde kutsal alan olarak kabul edilen antik kentte çok önemli tarihi yapılar bulunmaktadır. Athena Tapınağı, Agora, Yediler Manastırı, Bouleterion, Endiymion Tapınağı günümüze sağlam olarak ulaşan eserlerdendir.

Milas Athena Tapınağı: Bir kaya üzerine kurulmuş olan Athena Tapınağı Helenistik Dönemde III. yüzyılda inşa edilmiştir. Antik kentin baş tanrıçası adına inşa edilen tapınak görkemli bir görünüşe sahiptir. İlçede aynı zamanda Keramos Antik Kenti, Bargylia Antik Kenti, Iassos Antik Kenti, Euromos Antik Kenti ve Labranda Antik Kenti de yer almaktadır. Tümünü ziyaret etmek istediğinizde Milas geziniz tarihi bir görsel şölene dönüşebilir.