Patara, eski çağlarda Likya Uygarlığı’nın başkentliğini yapmış bir sahil kasabasıdır. Tarihi binlerce yıl öncesine dayanan bölge, bugün Gelemiş Köyü sınırları içerisinde yer alan el değmemiş kumsalıyla ünlüdür. Patara, 2000 yıl önce Likya Uygarlığı’nın en büyük ve en önemli limanı olma özelliğine sahipti. Günümüzde antik şehir kumsal ile birlikte koruma altına alınmıştır. 12 kilometrelik, incecik kumlarla ve kum tepeleriyle kaplı sahil Caretta Carettaların üreme alanı olduğu için “özel çevre koruma bölgesi” ilan edilmiştir. Akşam saatlerinde giriş yasaktır. Geçtiğimiz yıllarda keşfedilen tarihi deniz fenerinin, bilinen en eski deniz feneri olduğu söylenmektedir.

Antik kent, sahilin doğu yakasında geniş bir alana yayılmış durumdadır. Kent ve limanı, yaklaşık 3 km uzunluğundaki vadinin girişindedir. Patara Limanı, Xanthos (Eşen) Çayı’nın getirdiği alüvyonlarla dolunca bugünkü görünümünü almıştır. Kentin adından ilk kez Herodotos söz eder. Rivayete göre Patara, kentin kurucusu, su perisi Lykia ile Apollon’un doğduğu yerdir. Şehrin tarihi M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanmaktadı